SHD Soma Temsilciliği ve Şehit madenci aileleri Soma Davası kararı ile ilgili beş yol madenci heykeli önünde basın açıklaması yaptı.
Yapılan basın açıklamasında: “Burada bizleri buruk da olsa mutlu eden bir haberi paylaşmak üzere bir araya geldik. Yargıtay 12.Ceza Dairesi “Soma maden faciası davasında 37 sanık hakkında verilen beraat kararını onarken, Ramazan Doğru, Akın Çelik ve İsmail Adalı’nın beraat taleplerini reddetti maden sahibi Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın 301 kez “olası kastla adam öldürme” ve 162 kez “olası kastla adam yaralama” suçlarından ceza almaları gerektiğini belirtti. Böylece bundan yaklaşık 2000 gün önce, 13 Nisan 2015 günü, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi önünde ilk duruşma günü başlayan adalet arayışımız yeni bir aşamaya girdi. O gün ilk duruşma başlarken adalet arayışımıza “çocuklarımızın, eşlerimizin, babalarımızın katilleri ne diyeceklerse gözlerimizin içine bakarak söylesinler” diyerek başlamıştık.
Bugün ise Yargıtay’ın bu kararından sonra, çocuklarımızın, eşlerimizin, babalarımızın katillerinin gözlerinin içine bakarak bu kez biz diyeceğiz ki, “peşinizi bırakmadık, gözlerimizi üzerinizden bir saniye bile ayırmadık, adalet diye attığımız çığlığımızdan belki saklanmaya çalıştınız ancak kaçamadınız!” 13 Mayıs 2014 günü 301 canımızı, eşimizi, babamızı, kardeşimizi patronların daha fazla kar hırsı için kara toprağa veren bizler, her zaman adalet arayışımızdan ne olursa olsun asla vazgeçmeyeceğimizi, 301 canımızı bizden alanlardan hesap sorulana kadar mücadele edeceğimizi hep haykırdık.
Bu davanın sadece ölen 301 maden şehidinin davası olmadığını, bu davanın yetim kalan yüzlerce çocuğun, evlatsız kalan yüzlerce anne ve babanın, eşini kaybeden yüzlerce kadının ve yürekleri vicdan sahibi milyonlarca emekçinin davası olduğunu sürekli haykırdık. Bu davanın her yıl iş kazası adı altında işlenen binlerce cinayetin, geleceğe dönük umudu kalmayan milyonlarca gencin ve hala iş güvenliği alınmadan köle gibi çalıştırılan milyonca emekçinin davası olduğunu biz mahkeme kapılarında, avukatlarımız mahkeme salonlarında bıkmadan usanmadan anlattı. Bu davanın ülkemizin, bu dava madencinin, bu dava emeği ile geçinen milyonlarca insanın davasıdır.
Bugün Yargıtay’ın vermiş olduğu bu karar, madencinin, işçinin, emekçinin kağıt üzerindeki bir sayıdan ibaret olmadığının, 301’in sadece bir rakam olmadığının, 301 madencinin her birinin bir adının, soyadının, anne ve babasının, eşinin, çocuklarının, sevdiklerinin, sevenlerinin olduğunun hukuken de tescil edilmesidir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin, sanıkların bazılarının yaşamını yitiren 301 canımızın her biri için ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiğini belirtmesinin, 13 Mayıs 2014 günü yerin altında canlarını yitiren 301 madencimizi geri getirmeyeceğini biliyoruz. Ancak yine biliyoruz ki, adlarını kalbimize kazıdığımız 301 canımızın, umutları, sevinçleri, sevgileri, biz mücadelemize devam ettiğimiz sürece, adaletsizliğe mukavemet ettiğimiz sürece, mahkemelerin tozlu rafları arasında kaybolup gitmeyecek.
Ancak Yargıtay’ın bu kararının gerçek, elle tutulur bir sonucu olmalı:
301 canın hayatını kaybetmesinden sorumlu patron
CAN GÜRKAN, YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN DERHAL TUTUKLANMALI.
Derhal tutuklanmalı ki, ülkemizdeki adaletin ölmediğini anlayabilelim.
Derhal tutuklanmalı ki, yapanın yanına kar kalmadığını anlayabilelim
Derhal tutuklanmalı ki, 301 canın bir bedeli olduğunu anlayabilelim
Derhal tutuklanmalı ki, bundan böyle yeni katliamların sorumlularının cezalandırılacağını anlayabilelim…
Bilinmelidir ki, SHD Soma Temsilciliği ve Şehit Madenci Aileleri olarak adalet arayışımız her koşul ve şartta devam edecek…