Hem ülkemiz hem milletimiz çok zor bir sınavdan geçiyor. İç işlerimizde, dış ilişkilerimizde, ekonomik hedeflerde, istihdam yaratmada adalet ve hukukta ve daha nice kavramsal değerlerde zor günlerden geçiyoruz.
Tüm bu karmaşanın içinde önceliğimiz kesinlikle içişlerimiz olmalıdır. Güvenliğimiz, emniyetimiz, huzurumuz, asayişimiz sağlanmalı ki biz hem ülke hem millet olarak önümüzü görmeliyiz. Ama maalesef yaşadığımız şu dönemde bu pek mümkün ve pek kolay görünmüyor.
Özellikle 2015 Haziran’dan bu yana Türkiye tam anlamıyla ateşten bir gömlek.
Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin, Şırnak, Hakkâri, Doğu ve Güney doğuda daha pek çok yer adeta savaş alanı. İnsanlar perişan durumda. Yerli halk, orada çalışan tayinciler grubu, esnaf, iş ve ticaret amaçlı bölgeye gidenler herkes perişan. Tüm bunların yanında maalesef terörü destekleyen terörle (PKK ile) mutlu olan bir grupta yok değil. Ve bu kişileri tespit etmek çok zor. Çünkü çok iyi oynuyorlar. Çünkü bunlar vampir ruhlu, gündüz insan, gece karabasan, kandan besleniyorlar.
PKK denilen örgüt son 10 yıldır derin bir uykuda imiş. Sözde barış ve çözüm süreci müzakere görüşmeleri ile Türkiye’yi kandırmış. Kandil- İmralı- HDP – MİT. Kim doğru söylüyor? Kim ne istiyor? Kime ne vaad edildi? Ortada büyük bir aldatmaca var. Bu süreçte pkk ise işbirlikçi belediyeler ile hendekleri kazmış. İç ve dış destekler ile mühimmatlar hazırlanmış. Alttan alttan örgüt propagandası hep devam etmiş.
Biz Pkk’nın bitmeye yaklaştığını düşündüğümüz dönemde meğerse Pkk taktik değiştirmiş. Eskiden dağda çatışma olurdu. Dağda kör ve tenha yerlerdeki askeri birlikler hedef alınırdı. Şimdi ise gözümüzün içine baka baka şehirlerimizi yakıyor, yıkıyor yok ediyor ve basıyorlar.
Farkında mısınız? Uzunca bir süredir. Türkiye’nin doğu ve güney doğu topraklarında bir iç savaş var. Okullar, devlet daireleri, hatta camiler yakılıyor yıkılıyor. Asker, Polis dışında sivillerde hedefte ve öldürülüyor. Birçok İlçede sokağa çıkma yasağı var. Devlet daireleri psikolojik ve fizyolojik sebeplerden çalışamaz durumda. Okullar zorunlu olarak seminer adı altında tatil ediliyor. İnsanlar kaçıyor, yerli halk göç ediyor. Esnaf kepenk indirmiş. Bu savaş değil de nedir?
Ve artık Pkk dağda değil içimizde, aramızda…
Ve Burası Suriye değil Türkiye.
Kendi ülkemizde, kendi topraklarımıza uzunca bir süredir egemen değiliz.
Devletimiz pkk ile kesin ve çok yönlü bir şekilde mücadele etmeli ve bu sorunu tekrar karşımıza çıkmayacak şekilde çözmelidir. Biz sıradan bir millet, sıradan bir devlet değiliz.
Köklü bir geçmişimiz var. 3 kıtaya yayılmış geniş bir kültürümüz var. Derin bir devlet geleneğimiz var. Birçok savaş tecrübemiz var. Güçlü bir ordumuz var. Bilmediğimiz derinlerde, bilmediğimiz sözler verilmezse T.C Devleti pkk terör örgütünü kesin bir şekilde çözecektir.
Allah devletimize ve milletimize zeval getirmesin.