Ülkemiz, maalesef ki makam, mevki hırslılarının en fazla olduğu, sahip oldukları makamın yerini dolduramayan, hakkını tam manasıyla veremeyen, böyle olduğu gibi kendisini o mevkilere taşıyan halka zerre kadar değer verip de eğilmeyen aciz şahsiyetlerle dolu.
Avamın hakkı olan en iyi şekilde hizmet görmek olduğu halde, bırakın iyi hizmet görebilmeyi, makam sahibi sözde şahsiyetlerle halkımızın arası o kadar açıktır ki aslında.
Bu durum devletin en üst kademelerine gelmiş yüksek bürokratlar arasında da böyle, yine devletin en ücra köşesindeki sıradan bir memuriyete erişmiş küçük bir memurunda da böyledir.
Aslına bakılırsa devletimizin çekirdek yapısı, ana iskeleti bu gerçek üzere vücut bulmuştur.
Devlet kademelerinde öyle ya da böyle bir şekilde yer almış yüksek memur kademeleri, bu cânım vatanın aziz milletini hor görmüş, hakir bellemiş ve hapsoldukları fildişi kulelerinden inip de, toprakla ve toprağın asıl sahipleriyle hemhâl olabilmeyi becerememişlerdir.
Genelden özele, merkezden taşraya uzanan bir devlet yapılanmasına sahip Türk idaresinin en büyük acziyeti, en acı kaybı ve en suçlu olduğu, dolayısıyla da en fazla tökezlediği sorunların ana kaynağı da budur bana göre.
Merkezden taşraya bir türlü inememek, yönünü kravatlılar zümresinden, eli nasırlılara biraz olsun çevirememek…
Ülke genelinin adeta bir prototipi niteliğindeki ilçemiz Soma’da da bu durum ülke gerçekleriyle birebir örtüşmektedir.
İlçe idaresinin en üst kademesi başta olmak üzere ileri gelen siyasi otoriteler ve bunların kumandasındaki kurum ve sivil toplum örgütleri,
içinde yaşadıkları ilçeden bihaber, Soma halkının yaşamından bir hayli uzaktırlar.
Böyle olmasından da ziyade, maden kazası kayıpları ile işsizlik arasında derin sancılara gark olan bu halkla, alenen, utanmazca ve haysiyetsizce bir alay içerisindedirler.
Tıpkı, ülke genelinin makûs talihi gibi…
Tıpkı, ülke genelinin içine düştüğü aymazlık, debelenip durup bir türlü içinden çıkılamayan balçık gibi…
Samimiyet ile…
***
Söz Meclisi
Ülkemizde elitleşmiş jakoben takımın, milli, idealist ve ülkü sahibi takıma karşı mağlubiyeti tam anlamıyla sonuçlanmış değildir