Gün geçmiyor ki ;Basın ve Medya haberlerinde Doktor ve Hastahane görevlilerinin saldırıya uğradığı, Kamu görevlilerinin hakaret ve tehdit ile karşı karşıya kaldığı veya Trafikte yaşanan tartışmalar nedeniyle insanların birbirini yaraladığı hatta ölümlere kadar giden olayların yaşadığı haber ve görüntüler yayınlanmasın .
Toplum olarak yaşadığımız sorunların, psikolojik olarakta herkesi bir şekilde etkilediği, İletişim ve anlama-algılama yeteneğimizi de zafiyete uğrattığı hepimizin malumudur.En çok işlenen ve Yargıya intikal eden soruşturma konularının başında, Hakaret, Tehdit ve Yaralama Suçları gelmektedir.
Peki bunun ana sebepleri acaba nelerdir? Örnekler üzerinden gidecek olursak, Hastahane de Doktoru döven yada hakaret eden sanıklar, suçunu kabul ediyorsa; hemen ardından da Mağdur olan görevliyi suçlama yolunu tercih etmektedir. Kendisine kaba davranıldığını ve ilgilenilmediği için olayın meydana geldiğini iddia etmekte yada Trafikte kontrol yapan polis memuruna hakaret eden, görevini yapmasını engelleyen bir şahıs; alkollü olduğu, derdini anlatamadığı veya dinlemedikleri için böyle bir şeyin olduğunu söylemekte İşin sonunda da pişman olduğunu dile getirmektedir.
İletişim eksikliği yada bozukluğu nedeniyle işlenen suçlarda insanların eğitim düzeyinden ziyade kişilik ve psikolojik durumu ön plana çıkmakta, bir anlık sinir ve aceleci tavır ile başlayan, ardından algılama yeteneğinin iflas ettiği kaba kuvvetin öne çıktığı sonu da tatsız biten durumlar için ne yapabiliriz? Öncelikle evimizde çocuklarımıza dinleme, anlama ve doğru ifade etme kurallarını uygulamalı olarak bizzat öğretmeliyiz. Zira algılama ve dinleme kabiliyeti gelişmeyen bireyler, karşılaştıkları sorunları kaba kuvvet ile çözmeye çalışırlar ve bunda da hiçbir zaman başarılı olamazlar. O nedenle Hastahanede ki Doktor ve ona gelen hasta da, Trafik kontrolü yapan polis ve ona yakalanan araç sürücüsü de öncelikle doğru tavır ve kelimeler ile meramını anlatabilmeyi başarmalıdır.
Şimdi şu soruyu sormak gerekirse, kendimizin dahil olduğu yada şahit olduğumuz bir maddi hasarlı kazada bile önce ne yapmaktayız? Araçtan bir hışımla inip bağırıp çağırmakta yada kaba kuvvet kullanmaya kalkmaktayız. Bu meydana gelen kazada bizi haklı çıkarır mı? Tabiki hayır. Yapılması geren nedir? Karşılıklı geçmiş olsun demek ve ardından olay yerine çağırılacak görevlinin kaza kusur tutanağını düzenlemesini beklemektir. Yada gittiğimiz Hastahane de ilgilenilmediği için sağa sola saldırmak yerine sabır ile bekleyip muhatabı ile iletişime geçmeye çalışmak bunu başaramadığımız takdir durumu İdari birime götürmek daha doğru değilmidir?
Evet Türk toplumu olarak genelimiz, sabırsız aceleci, asabi bir yapıya sahibiz. Ancak bunlar fıtratımızda var ne yapalım demek maalesef yaşanılan sorunları kabullenmek manasına gelir. Sağlıklı bir iletişim, sağlıklı bir ruh yapısına sahipsek mümkün olabilir. Bu nedenle öncelikle yaşadığımız toplumun sorunlarını iyi anlamalıyız, kendimizi karşılaşacağımız meselelerde hazırlıklı ve hoşgörülü, sabırlı ve sakin bir noktaya getirmeyi becerebilmeliyiz ;bunu bir nebze de olsa başarabilirsek en azından işlenen ve toplumda yaygın olan bu suçlarında azalmasına vesile olabiliriz.
Hepimize sağlıklı, kazasız ve belasız, doğru iletişim kurabildiğimiz günler dilerim.