Soma Millet Bahçesi’nde Soma Meslek Yüksekokulu öğrencileri ülkemizde artık normalleşen ve artan kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı tepkilerini dile getirmek için bir basın açıklaması yaptılar.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Soma Meslek Yüksekokulu öğrencileri Millet Bahçesinde kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin son yıllarda artmasından dolayı bir basın açıklamasında bulundular.
Yapılan basın açıklamasında;
“Bugün burada, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı durmak için toplandık. Hepimiz biliyoruz ki bu sorun, yalnızca bireysel bir mesele değil; toplumun derinlerine işlemiş bir acıdır. Her birimizin içinde, bir kadının haykırışı ve kederi var. Bugün, bu seslerin duyulması ve bu hikayelerin yaşatılması için buradayız.
İkbal, genç yaşında umut dolu bir geleceği varken, bir caninin vahşetine maruz kalarak hayatını kaybetti. Onun hikayesi, sadece bir cinayet değil, durdurak bilmeyen kadın katliamının nice devamıdır. Ayşenur da, yaşamının en güzel döneminde, sadece kadın olma mücadelesi verirken aynı katilin hedefi oldu. Bu kadınların hikayeleri, sadece sayılardan ibaret olmamalı; onların anılarını yaşatmak, bizlerin en önemli sorumluluğudur.
Kadın cinayetleri, her biri bir yaşamın sona ermesidir. Bu kayıplar, yalnızca o kadının ailesi ve yakınları için değil, toplumsal bir kayıptır. Kadınların yaşam hakkı, insan hakkıdır. Ancak her gün yeni bir cinayet haberiyle sarsılmakta ve kadınların yaşamları tehdit edilmektedir.
Sadece cinayetler değil, kadına yönelik her türlü şiddet de bu sorunun bir parçasıdır. Fiziksel, psikolojik veya ekonomik şiddet… Bunlar, kadınların yaşamlarını tehdit eden acımasız gerçeklerdir. İşte bu nedenle buradayız. Her kadının sesinin, haykırışının duyulması için birlikte mücadele etmeliyiz.
Bu noktada, toplumun ve bireylerin üzerine düşen sorumlulukları hatırlatmak gerekir. Kadınları korumak için bilinçlenme, farkındalık yaratma ve dayanışma şarttır. Her kadının kendini güvende hissetmesi ve haklarını savunabilmesi için destek olmalıyız.
Bu yürüyüş, sadece bir protesto değil; aynı zamanda bir dayanışma ve umut ışığıdır. Birbirimize destek olmak, kadınların hayatlarına sahip çıkmak için buradayız. Unutmayalım ki, bizler yalnız değiliz. Hep birlikteyiz ve bu birlikteliğimiz, mücadelemizi güçlendirecek.
Son olarak, kaybettiğimiz her kadını anmak ve onların hayallerini yaşatmak için toplandığımızı unutmayalım. İkbal, Ayşenur, Emine, Özgecan ve nice katliama uğrayan diğer kadınlar. Onların anıları bizimle yaşayacak ve bizler, onları asla unutmayacağız.
Kadın cinayetlerine dur demek için buradayız. Hep birlikte, daha özgür, daha güvenli bir dünya için mücadele edeceğiz. Her birimiz, bu mücadelede birer sesiz. Sesimizi yükseltelim, birlikte daha güçlü olalım!”