Ülke üç gündür bütün işini gücünü bıraktı, 10 yaşındaki bu çocuğumuzu konuşuyor.Bir kitap mağazasında Felsefe ve Mantık filozoflarının eserlerini incelerken çekilen videoda söylediği sözler okuduğu kitaplar ve savunduğu fikirleriyle , ilgi ve alakanın odağına oturdu.
Konuşma ve davranışlarıyla yaşıtları gibi olmayan ;Nihilizm gibi çoğumuzun bile ilk defa duyduğu, bizim toplum inancımıza pekte uymayan düşünce ve fikirleri savunan bir evladımız vardı ortalık yerde. Bu arada her zaman olduğu gibi Reyting uğruna bütün basın ve medya kameraları da ona çevrildi. Ortalıkta gözükmeyen bir baba, elinden tutup ordan oraya gezdiren bilinçsiz bir anne ile TV kanallarında görüntü verip konuşturulmaya başlandı.
İlk bakışta, farklı ve özel bir kişiliğe sahip zeki bir çocuk olduğu anlaşılan Atakan hakkında herkes konuşmaya, ahkam kesmeye başladı. Pedegoglar, eğitimciler ve psikologlar kişilik ve gelecek analizleri yaptılar. Ardından eleştiriler yapılmaya başlandı.Evet bir hukukçu olarak, önümüzdeki adli olaylar ve Suça Sürüklenen Çocukları gördükçe bu duruma endişelenmemek bizimde elimizde değildir. Tabiki Atakan bir kaç gün sonra gündemden düşecek, bu bir haftalık sürede gördüğü ilgi ve alakayı hiç unutmayacak ve bekleyecek. Bulamadığı sürecede kişiliği ve davranışlarında olumsuz gelişmelerde beraberinde gelecektir.
Atakan ile aynı ismi taşıyan bir evladı olan baba olarak şunları ifade etmekte fayda var. Herşeyden önce Eğitim sorumlusu yetkililerin bu çocuğumuzu kameralar önünden kurtarmaları, ciddi bir testten geçirerek ;yaşının gereği ne ise onu yapması ve yaşaması sağlanmalı. Gerekirse özel eğitim veren okullardan birine yerleştirilmelidir. Ailesine bırakılmayacak kadar, önemli bir değer olduğu kanaatinde olduğum Atakan’a, çocuk olduğu ve yaşının gereği ne ise onu yaşaması öğretilmelidir. Dahi bir çocuk ise Ülke için büyük bir kazançtır, değilse de normal hayatını yaşaması gereken birçok çocuktur. Tıpkı yaşıtları gibi top oynamalı, çizgi film seyretmeli, pamuk prenses ve yedi cüceleri okumalı, yaşıtı arkadaşları olmalı ve onlarla sağlıklı iletişim kurması sağlanmalıdır.
Aile bağlarının zayıfladığı, boşanmaların çok arttığı ve bedelini çocuklarımızın ödediği bir toplumda yaşıyoruz. Hal böyle olunca, hepimiz çocuklarımızın yaşadıkları ve iletişim halinde oldukları arkadaş çevresinden tedirgin oluyoruz . Günümüzde, evlatlarımız üzerinde kontrol ve terbiyede zorlanıldığı bir gerçektir. Zira sokak artık güvenli değil, adliyelere çeşitli suçlardan getirilen evlatlarımızı görünce endişeleniyoruz Suç işleyen çocuk profilleri sadece zeka seviyesi normal yada düşük olanlardan oluşmamakta, çok zeki ve akıllı çocukların bile suç işlediğini görüyoruz. Özellikle İnternet ve bilgisayar üzerinden işlenen suçlarda, ilginç vakalar karşımıza çıkıyor.
Başa dönecek olursak, çocuklarımız bizlerin geleceğidir . Onları Aile de, okulda ne kadar iyi yetiştirip toplumda sağlıklı ve güvenilir birey haline getirmeyi başarabilirsek ;geleceğimizi de o kadar güzel ve huzurlu hale getiririz.