Canım Türkiye’m ne günler gördü ve daha ne günler görecek?
Yıllarca beslediğimiz, büyüttüğümüz, övgüler düzdüğümüz, ödüller verdiğimiz ve aylaradır da koruduğumuz Rıza Rezza/Sarraf Zarrab,
milli kahraman,
Türkiye’nin cari açığını kapatan önemli iş adamı, sanık iken tanık oldu.
Ve bu dosyada ki olaylar birden boyut değiştirdi.
İtiraf mı? Kaçış mı? Baskı mı? Kumpas mı?
Milli kahraman sanıklıktan, tanıklığa terfi edince, olayla bir şekilde uzaktan veya yakından ilgisi olanlar her nedense söylem ve tutum değiştirdi.
Gerçekler mi gün yüzüne çıktı?
Gün yüzüne çıkanlar gerçek değil mi?
Gerçek bu değil ise; gerçeklerin belgeyle, bilgiyle, akla uygun, mantık çerçevesinde ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerekmez miydi?
Gerçek bu ise; bu gerçekler hangi gerekçeyle bu kadar süre saklandı ve ısrarla aklandı.
Bu dava, kesinlikle siyasidir.
Ancak;
Eski milli kahramanın itirafları doğru ise,
Bu gerçeklerin Türk Milletinden bu kadar zaman saklanmasına mı yanalım?
Rüşvet zincirlerinin doğru olmasına mı yanalım?
Kandırıldığımıza mı yanalım?
Beslediğimiz kahramanın yılana dönüşmesine mi yanalım?
Bir nevi, Türkiye’nin ABD’de yargılanmasına mı yanalım?
Uluslararası alanda Türkiye’nin karalanmak ve küçük düşürülmek istenmesine mi yanalım?
ABD’nin bu kadar etkisinde, baskısında, güdümünde olduğumuza mı yanalım?
Sonuçta bağımsız bir ülke değil miyiz?
Uluslararası alanda iyi bir politika ile istediğimiz her ülkeyle, ticaret yapma hakkımız yok mu?
ABD, İran’a ambargo uygulamış olabilir.
Tam bağımsız bir ülkenin,
Ortak çıkarlar gereği başka devletlere de bir tahüdü yoksa
Komşusu olan başka bir devletle ticaret yapması için gerekli koşullar da mevcutsa,
O tam bağımsız ülke,
Yasal yollar varken neden yasa dışı yollara başvurur?
Gerçekler mi gün yüzüne çıktı?
Gün yüzüne çıkanlar gerçek değil mi?
Bakış açıları farklı olabilir ama doğru bir tanedir.