Hızla değişen dünyada, 21.yy.da yaşıyoruz. Kaçınılmaz olarak değişiyor veya değiştiriliyoruz.
Son dönemlerde de özellikle toplumsal hassasiyet taşıyan pek çok olay yaşadık ve yaşamaktayız. Yaşadıklarımız sonucunda da doğal olarak tepki veriyoruz. Ama tepki verme konusunda tuhaf bir değişim içindeyiz.
Yaşanan bir olay sonrası hepimiz sosyal ağlardan kahramanlık yapıyoruz.
Atıp tutuyoruz. Vatanperverlik yapıyoruz.
Empati kurar gibi yapıyoruz.
İş gerçek hayatta tepki göstermeye gelince sanal alemden nutuk atanlar, sosyal medya üzerinden varlık gösterenler birden yok oluyor.
Buna benzer bir örneği hafta sonu Somamız da yaşadık.
Soma İstasyon Meydanı’nda “Şehitlere Dua, Teröre Lanet” mitingi vardı.
Katılım oranı maalesef çok düşüktü. Sosyal medya üzerinden tepki gösterenler, beğeni ve paylaşım rekoru kırdı. Sıra gerçek hayatta tepki göstermeye gelince malesef meydanlara inmediler. O duyarlı insanlar yok oldular. İş gerçeğe dönüşünce ve Şehitleri anmaya gelince gelmediler. Geçerli bahaneleri olan kişilere sözümüz yok. İnsanlık hali gelemeyebilirsin.
Ancak yüz bin nüfuslu Soma’da bu mitinge katılım çok daha yüksek olmalıydı.
Hepinizin mi işi vardı ?
Nerdesiniz ey duyarlı insanlar?
Neden gelmediniz ey Somalılar?
Caddelerde vakit geçirmek için volta atanlar, parklarda geyik muhabbeti yapanlar, sosyal mekânlarda çay, kahve içenler, sosyal ağlarda paylaşım yapanlar nerdesiniz?
Mitinge katılımların kalabalık olması için
İlla ki bir siyasi partinin çağrısı mı gerekir?
İlla ki katılımcılara beleş ekmek arası mı dağıtmak gerekir?
İlla ki katılımcıları iş ve yevmiye tehdidi ile mi korkutmak gerekir?
Yaşanan olumsuzluklara karşı toplumun tepkisinin artması beklenirken bunun tam tersi bir durum gerçekleşmesi çok şaşırtıcı ve üzücüdür.
Biz bu kafayla ne Somalı, ne de millet olabiliriz.!