Bugün, takvimin bir yaprağını daha yırtarken hüzünlendi bazı kadınlar. Doğru, bugün Mayıs’ın 13’ü…
Eşini son kez göreceğini bilmeden uyanmışlardı belki de 2 yıl önce. İşe gönderirken helallik istemiş ya da gelirken alması için siparişler sıralamışlardı çoğu. Nerden bileceklerdi ki? Kelleyi koltuğun altına sıkıştırıp gittiği yerin yedi kat altından cesedini çıkaracağını… Bilemedi, biz de bilemedik. Analar in yüreğinin yanacağını, eşlerin göz pınarlarının zamanla kuruyacağını, babasız kalan evlatların yarım kalacağını bilemedik.
2 yıl sonra bugün, çok şey değişti belki hayatta ama gidenler geri dönmedi işte. Eşler, gizli gizli ağlıyordu belki hala. Kara yağız delikanlılar, sırf annesine yük olmamak için çalışıyordu bu günlerde. Analar geri dönemeyeceğini biliyordu evladının da diline gem vuruyordu isyan etmemek için. Zordu azizim, çok zordu…Günün karasına kaderine kazımış Rabb’e suskun kalmak çok zordu.
İnsanoğlu unutmuyordu o günü, unutturmuyordu. Ha, unutturanlar oluyor muydu? Cevap zaten belli değil miydi? Siyasetin arkasına gizlenmiş, rahat koltuklarından kalkamayanlar ‘Olmuşla ölmüşe çare yoktur.’ demediler mi? İhmalkârlık göz önünde olduğu halde’Kader’ demediler mi? O zamanda, anaların, bacıların, eşlerin yanında olurken ‘Anlıyoruz.’ dediler de anladılar mı sanki? Anlamadık bacım, anlamadık anam, anlamadık babasız kalmanın yürek burkan acısını oğul. Anlattılar bize, iki gözyaşı döktük içimizdeki yangını söndürsün, günün karasını yıkasın diye ama.. Ne yangın gitti ne de o kömür karaları silindi gözlerden.
Bugün 13 Mayıs…Günün en acı hatıraları yüzlerdeki karada. Bugün, o mezar taşına sığınıp ağlayan yetimlerin rüyalarından umutla kalktığı gün. Babasını görmenin, görecek olmanın umuduyla o soğuk mermere sarılışının 2. yılı. Bugün, evladının toprağındaki çiçeği, saçlarını okşar gibi okşayışının yıldönümü.. Bugün, özlemle mezar t aşını öpen eşin, gözyaşlarının serbest bırakışın in günü…
Bugün Mayıs’ın ortası.. Bugün dilerdik ki; onların yüzlerindeki karaya nazaran kef enlerdeki beyazlık yüreğimizde olsun. Dilerdik ki, mezarı başlarında ağlayanlarla birlikte olsun. Dilerdik ki, Allah bilir şahadet şerbetini yudumlayanlarla beraber günümüz aydın oldun. Lakin günümüz aydınlık değil, haberiniz olsun…