13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15.30 sularında geldi acı haber.
İlk olarak Soma’ya.
Sonrasında dalga dalga yayıldı tüm ülkeye ve hatta tüm dünyaya.
Soma Kömür İşletmeleri’ne bağlı Eynez maden ocağından gelmişti bu kez bu tüm ülkeyi yasa boğacak kara haber.
Esasında madenci şehri kömür ve enerji kenti olan güzel memleketim bu tür olaylar ve haberlerle ilk kez karşı karşıya kalmıyordu.
“ Bir avuç kömür için bir ömür verenler” serlevhasının en canlı tanığıydı bu kömür kokan memleket.
Bugüne kadar yüzlerce maden işçisi kâh göçük altında kalarak, kâh ağır iş makineleri ile gerçekleşen kazalar neticesinde can vererek yazdırmışlardı isimlerini o meşhur levhaya.
“ Bir avuç kömür için bir ömür verenler”
Fakat bu defa gerçekleşen kaza hepsinden farklıydı.
Soma zifiri bir karanlığa, korkunç bir sessizliğe bürünmüştü.
Tüm Soma Eynez maden ocağından gelecek haberlere dikkat kesilmişti.
Caddeler sokaklar tüm hastaneler birbirine korku ve endişeyle bakan yüzlerle doluydu.
Hastanelere gidip gelen ambulanslardan, adeta Soma’ya akın eden ulusal canlı yayın araçlarından, haberlerden facianın boyutu da gün yüzüne çıkmaya başlıyordu.
Kimileri yüzlerle ifade ediyordu şehit sayısını, kimileri saklamaya çalışıyordu facianın elim sonucunu.
Korku ve endişe yerini öfke ve çaresizlik içerisinde bir kabullenişe bırakıyordu zamanla.
Ülke tarihinin bu en büyük, en kapsamlı maden kazası faciasında neticede 301 can bir daha geri dönmemek üzere Hakkın huzurunda saf tutmaya hazırlanıyordu.
Geride ise 432 babasız kalan yetim çocuk, 255 kocasını kaybetmiş, yalnız kalmış kadın ve onca gözü yaşlı, yüreği dağlı ana baba.
Ve 110 bin nüfuslu ekmeğini kömürden, aşını madenlerden sağlayan, havası gibi kaderi de kömür kokan garip memleketim “Soma”.
Ve bugün.
Bu facianın üzerinden tam 2 sene geçti.
13 Mayıs 2014 tarihinden evvel belki de bir çoğunuz bilmiyordunuz benim bu güzel memleketim.
Belki bir çoğunuz, coğrafya kitaplarının bir köşesinde okumuştunuz ismini, ya da o kara günde televizyonlardan gördünüz, işittiniz bu güzel memleketin kara talihini.
Belki de daha çok duyacaksınız çeşitli anma programları neticesinde her 13 Mayıs’ta “Soma” ismini.
Fakat, gerçekleştirilen hiçbir faaliyet, hiçbir program geri getiremeyecek yitip giden canları.
Hiçbir şey teselli edemeyecek kor gibi yanan yürekleri.
Sonuç olarak şahsi temennim, bu tarih ( 13 Mayıs 2014) bir milat olsun tüm madencilik sektörü için.
Bu tarih (13 Mayıs 2014) silmesin zihinlerden, hafızalardan, yüreklerden benim güzel memleketimi.
En azından bir Fatiha ile de olsa, dillerinde olsun memleketimin dualı ağızlarında tüm şehitlerimiz ve cânım memleketim Soma…
Samimiyet ile…
***
SÖZ MECLİSİ
Kaderi kömürdür memleketimin, ekmeği, aşı, geleceği kömür…