Bizim insanımız yani Anadolu insanı gariptir.
Gariptir, gönül dünyası maddi dünyasının zıddına çok zengin ve geniştir.
Gariptir, birçok kimsenin aklının ucuna dahi gelmeyecek tuhaflıkların, farklılıkların, bakış açılarının sahibidir Anadolu insanı.
Kendi coğrafyasına, kendi topraklarına, Anadolu’ya bakışıyla, dünyaya bakışı arasında çok fark vardır her şeyden önce.
Doğal olanı da bu değil midir zaten?
Bir Egelinin Manisa’ya bakışı ile dünyanın bilmem hangi ucunda bulunan Newyork’a veyahut diğer bir ucunda yer alan Tokyo’ya bakışı ve bu bakışla beraber yaklaşımı bir olabilir mi mesela?
Anadolu insanının şehr-i İstanbul’a bakışı bile çok farklıyken, sınırlarının fersah fersah uzağında bulunan, dillerinin, dinlerinin, kültürlerinin çok farklılık arz ettiği bu coğrafyalara bakışının bir olması beklenebilir mi veya?
Şüphesiz ki beklenemez.
Medeniyetin beşiği, tarihin kalbinin attığı, medeniyetlerin ve bu medeniyetlerle birlikte kültürlerin, inançların, milli birikimlerin karşı karşıya geldiği bu topraklar her şeyden daha özel, daha kutsal, daha manidar bizler için.
Dolayısıyla bizim insanımız, Anadolu havasını hakkıyla soluyabilmiş her bir vatandaşımız da, yine bize özel, yine bize manidar.
Anadolu insanının garipliği aslına bakarsanız dünyaya karşı takındığı tavrın kendisi.
Bir zamanlar cihanın hamiliği pozisyonundan, 780 bin kilometrekareye kadar gerileyip, bu 780 bin kilometrekarenin ne anlamlar taşıdığının, dünyanın bu topraklara bakışının ve bu bakış açısına karşı bizim takındığımız tavırdır bizim garipliğimiz.
Avrupa kültürünün, çok sonraları ta ki 15.yüzyıldan sonra da Amerikan kültürünün ve ilişkilerimizin çok eskilerde yattığı Rus kültürünün coğrafyamızda, kültürümüzde ve milli-manevi ruh iskeletimizde bıraktığı etkinin, bugün bir dışa vurumudur bizim garipliğimiz.
Tüm bunlarla birlikte Anadolu’yu lokomotif olarak en başa yerleştirip, dünyanın tüm mazlum milletlerini de birbirine entegre olmuş bir şekilde vagonlar varsayıp, en başı çekmektir bizim garipliğimiz.
Anadolu ruhunu yeniden, daha etkili bir şekilde canlandırıp, tüm dünyanın gözleri önünde kendi garipliğimizi, kendi ruhumuzu, kendi nefesimizi kısaca kendi özümüzü ortaya koymaktır bizim gariplik anlayışımız…
Samimiyet ile…
***
Söz Meclisi
Anadolu, şüphesiz ki gariplerin asıl yurdu
Anadolu hâlâ beklemekte arzuladığı aziz ruhunu