Kazanın meydana geldiği madenin içerisinde 6 saat mahsur kalan Halil İbrahim Karabıyık(42) yaşanan olayı anlattı.
Halil İbrahim Karabıyık: “Ben 10 senedir maden ocaklarında çalışıyorum. 16-24 vardiyasındaydık. İşe girdik. Bize verilen görev yerimize vardık. 1 saat sonra “şılam” patlaması oldu. Bulunduğumuz yerin bacasını ikiye böldü. Bende bacanın arkasındaydım. Ben dalgıçlık görevine bakıyordum. İçeriye gelen suları tahliye etme görevindeydim. Bir anda irtibat kesildi. Ondan sonra tabi ambulans geldi. Arkadaşlarımız sürekli bize seslendi. Bize hava verdiler Oksijen verdiler. Daha sonra su verdiler. Tabi bizimle iletişime geçilince biz rahatladık. Bize ulaşılınca ümitsizlik gibi bir durumumuz olmadı çok şükür. İçeride 17:30’dan gece 23:30’a kadar kaldık.
Biz çalıştığımız yerde 7 kişiydik. Şılam düşünce baca ikiye bölününce oradaki 4 arkadaşımız çıktı biz 3 kişi içeride kaldık. Bizim bulunduğumuz yerlerin standardı vardı. 6 ya da 7 kişi çalışabilirsin orada en fazla. Ben dalgıççıydım. Oradan ayrılmamam lazımdı o da arka taraftaydı.
Yeraltında doğayla mücadele ediyoruz biz bir nevi. Önümüz kapanınca, kaçacak yerimiz olmayınca ümitsizliğe kapılıyor insan. Oradaki 3 arkadaşımızla olayın ilk 15 dakikasında birbirimizle konuşamadık. Ama sonra baktık su geliyor. Arkadaşlarımız biraz ilerimizde. Havamız da gelince kendi kendimize dedik “biz buradan çıkarız.” Orada bizde kendi kendimize mücadele yaptık. Naptık mesela, yukarıdan küçük taşlar düşmesini önledik. Başımıza daha büyük bir şeyler gelmesin diye kendimizce önlem aldık. Bizi kurtarmaya çalışan arkadaşlara yardımcı olduk. Biz sakin olmaya çalıştık.
Ben madenden yara almadan kurtuldum. Ambulansa yürüyerek gittim. Daha sonra karbonmonoksit gazına mağruz kalma ihtimalimize yönelik bizi Soma Devlet Hastanesi’ne getirdiler. Burada birkaç saat kaldık ve durumumuzun iyi olduğu görüşünce taburcu olduk.” Dedi.