Ülkemiz son günlerde aşırı sıcakların etkisinde.
Çoğu zaman 40 dereceyi aşan sıcaklıklar ve bununla beraber yükselen nem oranları insanımızı fazlasıyla etkiliyor.
Bu yıl mübarek Ramazan ayının da bu sıcaklara denk gelmiş olması, ilahi kudretin ayrı bir cilvesi ayrıca.
Bu sıcak ve bunaltıcı hava koşulları ve bugünlerde tutmaya çalıştığımız oruçlar, Allah’ın rızasını kazanabilmek amacıyla yerine getirmeye çalıştığımız her ibadet, her ihlâs, her hayır böyle günlerde daha bir anlam kazanır şüphesiz.
Bir de böyle günlerde garipler daha bir iyi anlaşılır kanımca.
Aç ve susuz yaşayabilmenin, yokluk ve sıkıntılarla boğuşabilmenin, dünyaya garip olarak bakabilmenin hikmetini, hayatını garip bir bakış açısıyla değerlendirebilmenin faziletini daha iyi idrak edebilme fırsatı bulabilir insan kendinde.
Dünya’nın sadece kendi etrafında değil, herkesin etrafında döndüğünün, dünyaya sadece kendi gibi bakan gözler değil, garip gözlerle bakan insanların da var olduğunu zihninin bir köşesinde sürekli canlı tutarak yaşayabilir.
Kanaatin, sabrın, nimetin değerini anlayıp, hayata karşı bakışına ve tutumuna şöyle yeni bir dizayn getirebilir.
Samimiyet ile…
***
Söz Meclisi
Hani bir söz vardır ya; “ Tok açın halinden ne anlar? “ diye. O sözün aslı gönül isterdi ki şöyle olsun; “ Tok, açın haline her gün ağlar.” Nasıl daha bir anlamlı olmaz mıydı sizce de? Böyle bir anlayışla aç insan kalabilir miydi şu yeryüzünde?