AKP’nin taşerona kadro yasası ile ilgili olarak endişelerimizi ve değerlendirmemizi geçtiğimiz hafta kamuoyu ile paylaşmıştık. 24 Aralık 2017 Pazar günü yayınlanan 696 sayılı OHAL KHK sı ile ne yazık ki endişelerimiz haklı çıkmış, kadro bekleyen işçilerimiz mağdur edilmiştir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki taşeron işçilerimizin yıllardır beklediği kadro hakkının KHK ile düzenlenmesi yanlıştır. Ülkemizde halen devam eden OHAL uygulaması terörle mücadele için ilan edilmiştir. KHK ile yapılan düzenlemelerin terörle mücadele kapsamı içerisinde kalması gerekmektedir. Taşeron işçilerimize kadro verilmesine dair düzenlemenin görüşüleceği yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Böylesine önemli bir konu Milletimizin iradesinin temsil edildiği TBMM’den kaçırılarak KHK ile düzenlenemez. KHK lara karşı yargı yolu kapalıdır. KHK ile yapılan düzenleme sonucunda, kadro bekleyen işçilerimizin mağdur olması halinde ne yazık ki mağdur işçilerimiz hak arama yoluna gidemeyecektir.
Taşeron işçilere kadro hakkının KHK ile tanınması, bu düzenlemenin bir sefere mahsus bir düzenleme olduğunu ve taşeron çalıştırmaya son vermeyeceğini de göstermektedir. Herkesçe bilinmelidir ki KHK lar, kanun değildir. OHAL in sona ermesi ile KHK lar da sona erecektir. Doğru olan taşeron sorununa kökten çözüm getirmektir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz en başından beri kadro hakkının tüm taşeron işçilerimizi kapsamasını, işçilerimize sınavsız ve mülakatsız şekilde hak tanınmasını savunuyoruz. 696 Sayılı KHK ile yapılan düzenlemeden görüyoruz ki; işçilerimize idarelerince belirlenecek usul ve esaslara göre yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınav şartı getirilmektedir. Getirilen sınav şartının içeriği netleştirilmemiş, bu konuda tasarruf yetkisi ilgili idareye bırakılmıştır. Kadro hakkı bekleyen işçilerimiz nasıl bir sınava tabi olacaklarını bilmemektedir.
Yıllardır aynı işi yaparak geçimini sağlayan işçilerimizi sınava veya mülakata tabi tutmanın maksadı nedir? Sınav veya mülakat şartının kanaatimizce tek bir maksadı olabilir; YANDAŞA KADRO HAKKI TANIMAK!
Hepimiz bilmekteyiz ki ülkemizde sınav veya mülakat denilince akıllara torpil ve adam kayırma gelmektedir. Torpil ve adam kayırma AKP iktidarında fazlasıyla artmıştır. İlçemiz bunun en yakın örneğidir. Taşeron işçi olabilmek için dahi AKP’ye üyelik istendiği herkesçe malum bir konudur. Taşeron işçiye kadro hakkı vermek için sınav ya da mülakat şartı getirmek, torpile ve adam kayırmaya yasal zemin hazırlamaktır.
696 Sayılı KHK ile kadro bekleyen taşeron işçilerden talep edilen bir başka şart 4 Aralık 2017 tarihi itibariyle çalışıyor olma şartıdır. Taşerona kadro hakkı uzun zamandır kamuoyu gündeminde olan bir konudur. Hükümet, kadro hakkının verileceğini bu tarihten çok daha önce açıklamıştır. Kadro talep edebilmek için 4 Aralık 2017 gibi yakın bir tarih belirlenmiş olması, kafalarda soru işareti oluşturmaktadır. Kafalarda oluşan soru işareti belirtilen tarihten önce kaç yandaşın taşeron olarak çalıştırılmaya başlandığına dairdir.
696 Sayılı KHK ile taşeron işçilerimizin yasal hakları konusunda bir başka skandala daha imza atılmıştır. 696 Sayılı KHK nın 127. Maddesine (ç) bendine göre kadro talep edecek işçilerimiz alt işveren işçisi olarak çalıştıkları kurumlardan olan yasal hak ve alacaklarından vazgeçmesi, açmış oldukları davalarını geri almaları gerekmektedir. AKP hükümeti işçilerimize, “hakkınızdan vazgeçin” dayatması yapmaktadır. Bu dayatma işçilerimizin insanlık hak ve onuruna aykırı bir dayatmadır.
AKP, taşeron işçilerimize verdiği sözü tutmamıştır. Kadro hakkının kapsamı daraltılmıştır. Yapılan düzenlemenin adı, taşerona değil yandaşa kadro düzenlemesidir. Bu haksız düzenlemeden derhal geri adım atılarak işçilerimizin alın teri ve emeği korunmalıdır.
CHP SOMA İLÇE BAŞKANI
LEVENT ELBİNSOY
Anasayfa
