2015- 2016 eğitim öğretim yılı bugün bitiyor. Karnelerini alacak öğrenciler bugünden itibaren yaz tatiline başlıyor. Bu tarihte karnelerini de alacak olan öğrenciler yaz tatilinde 3 ay boyunca dinlenme fırsatını yakalayacaklar. Uzmanlar, Karnesi kötü olan çocuğunuzu, başkaları ile kıyaslamayın diyerek uyarılarda bulunuyorlar.
2015-2016 eğitim öğretim yılı Soma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada; Soma’da anaokul+sınıf öğrenci sayısı 874, İlkokul öğrenci sayısı 7 bin 26, Ortaokul öğrenci sayısı 6 bin 90, Lise öğrenci sayısı 5 bin 712, Toplam öğretmen sayısı bin 309, Toplam derslik sayısı 851, Toplam öğrenci sayısı (Anaokulu+sınıf+ilkokul+ortaokul+lise) 20 bin 605 mevcuda sahibiz. bugün ilk karne töreni Soma Seher Ali Ortaokulunda gerçekleşecek.
Karne almak; çocuklarda aşırı kaygı yaratabildiği gibi, anne ve babayı da oldukça heyecanlandırır. Şüphesiz her anne-baba çocuğunun başarılı olmasını ister. Alınan karneye gereğinden fazla anlam yüklenmemesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, aileleri uyarıyor: “Karnesi kötü olan çocuklara aşağılayıcı, kıyaslayıcı ve utandırıcı davranışlar sergilemeyin. Bu davranışlar, çocuklarda olumsuz bir benlik gelişimine ve kendine güven eksikliğine neden olabilir.”
Bir eğitim öğretim yılını mutlu bitirecek öğrenciler olduğu kadar; sene sonunu mutsuz, kaygılı bitirecek öğrenciler de vardır. Bu öğrenciler için karne dönemi hayatlarının en sıkıntılı dönemleridir. Kendileri şimdiden karnenin sonucunu bilirler fakat evde bekleyen anne ve babaların son durumdan kesin olarak haberleri olmayabilir. Anne babalar çocuklarının genel durumunu bilseler de, son bir umutla karnenin iyi gelmesini beklerler. Bu bekleyiş de çocuğu kaygılandırır.
Karne, öğrencilerin okul hayatının ve derslerdeki durumunun takibi amacıyla verilir. Alınan karneler aileler için; çocuğun eğitim hayatındaki gelişmeleri ve değişmeleri, spesifik bir konuya olan ilgisini, sıkıntı yaşadığı alanları gösterir. Ancak buradaki önemli nokta, anne ve babanın karneyi bir övünç veya utanç kaynağı olarak değil, çocuğunun gelişimini takip etmek ve hangi alanlarda desteğe ihtiyacı olduğunu anlamak için kullanabilecekleri bir araç olarak görmeleri gerektiğidir. Karneye olması gerekenden fazla anlam yüklenmemeli; ulaşılması gereken bir amaç değil, başarıya götürecek bir araç şeklinde yorumlanmalıdır.
Karnesi kötü olan çocuğunuzu, başkaları ile kıyaslamayın
Karnesi kötü olan öğrenci için, ailesinin tutumu ve tepkisi önemlidir. Alınan karneye gereğinden fazla anlam yükleyen aileler; çocuklarını aşağılayıcı, kıyaslayıcı, utandırıcı davranışlar sergiler. Bu davranışlar, çocuklarda olumsuz bir benlik gelişimine ve kendine güven eksikliğine neden olur. Bu sebeple karneyi çocuğun derslerle ilgili genel durumunu gösteren, gelişimi için yol gösteren bir araç olarak görmek gerekir.
Çocuğun kendine güvenini ve motivasyonunu olumsuz etkileyen en etkin davranışlar arasında, kendisinin sınıf arkadaşları veya başka çocuklarla kıyaslanmasıdır. Çocuklar başkaları ile kıyaslandıkça, ailelerine karşı daha agresif ve saldırgan olurlar. Çünkü bu çocuklar, ailelerini hiç memnun edemeyeceklerini düşünürler. Yaşadıkları hayal kırıklıkları kendi kapasitelerini engeller, hayat boyu ailelerini memnun etmeye çalışır ve etraflarını kontrol ederek yoğun bir kaygı yaşarlar. Çocuğun kapasitesinin üstünde beklentilere sahip olmak ve yüksek hedeflere ulaşamadığını görmek, karne döneminde hem aileler hem de çocuklar için baskı ve kaygı yaratır.
Ceza vermek yerine, önce çocuğunuzu dinleyin
Çocuk karnesi ile eve geldiğinde hızla göz atmak ve hemen tepki vermek yerine, onunla karne üzerinde konuşmak için uygun bir zaman belirlenmelidir. Kötü notlar için onu cezalandırmak yerine düşük notları ve/veya öğretmenlerinin olumsuz yorumları hakkındaki fikirleri sorulmalıdır. Önce çocuk dinledikten sonra, dersler ve notlar üzerinde birlikte konuşulmalı ve anne-babanın fikirlerini uygun bir dille kendisiyle paylaşması gerekir. Çocuğu cezalandırmak anlık bir çözüm üretebilir fakat uzun süreli çözümler için olanak vermez. Ceza vermek, çocuğun kişisel gelişimini engeller. Anne ve babanın çocuğu cezalandırmadan önce başarısızlığın altındaki nedenleri iyi araştırması gerekir. Baskıcı tutumları destekleyen cezalar, çocuğu duygusal ve zihinsel olarak olumsuz etkiler.