Savaşa karşı barış için bugün buradayız diyen DİSK, KESK ve TMMOB Soma Bileşenleri, “Üretimden gelen gücümüzü kullanarak hizmet üretmiyoruz! Bütün emek ve demokrasi güçlerini savaşa karşı kardeşliği ve barışı inşa etmek için yan yana olmaya davet ediyoruz.” dediler.
Cengiz Topel Meydanında yapılan basın açıklamasında Savaşa karşı barışı savunacağız diyen DİSK, KESK ve TMMOB Soma Bileşenleri şunları söyledi; “Siz basın emekçileri de yakından tanıksınız ki; emek ve meslek örgütleri olarak defalarca kez, siyasi iktidarın, savaş politikalarını tırmandırarak ülkemizi sürüklediği “uçuruma” dikkat çektik. Çocukların, kadınların, gençlerin, yoksulların kanının aktığı, anaların gözyaşının kurumadığı, insanlarımızın yıllarca unutamayacakları acılar yaşayacakları ve iki halkın birarada yaşama umudunun gittikçe tükendiği bir savaşa ne içeride ne de dışarıda asla razı olmadığımızı her alanda dile getirdik. Endişelerimizi, taleplerimizi ve çözüm önerilerimizi her fırsatta ve her zeminde dile getirdik.Halkın barış isteğini haykırmak için 10 Ekim’de Ankara’da yapmaya çalıştığımız uyarı mitingi kana bulandı, isimlerini tek tek burada sıralamanın mümkün olmadığı, onur duyduğumuz 101 insan katledildi, onlarcası yaralandı. Dünya kamuoyunda lanetlenen bu cani saldırı açığa çıkartılıp tüm sorumluların yargı karşısına çıkartılması gerekirken, 10 Ekim Katliamı protestolarıyla ilgili bizlere soruşturma açıldı. Dünyanın başka bir köşesinde göremeyeceğiniz öyle bir hukuksuzluk ki bu, sendika yöneticilerimizin yanı sıra avukatlarımız da soruşturma kapsamına alındı.
Değerli Basın Emekçileri,AKP ,iktidarını tahkim etmek ve baskıcı/otoriter bir rejim kurmak için savaş ve çatışmalardan medet ummakta, içeride ve dışarıda savaş konseptini tırmandırmaya devam etmektedir.Şunu da söylemeden geçemeyeceğiz: İktidarın gücüne biat ederek onların suç ortaklığını yapanlar da en az onlar kadar suçludur!..Biz emek ve meslek örgütleri olarak, duyduğumuz sorumluluk gereği, gidilen yolun, kan ve gözyaşlarının sel olup akacağı bir yol olduğunu; bu kirli savaşta çocukların, kadınların, yoksulların, işçilerin, emekçi halk kitlelerinin en ağır bedeller ödeyeceğini bir kez daha yineliyoruz.Daha kaç kez söylememiz gerekecekse, bıkmadan, usanmadan tekrar tekrar söyleyeceğiz:
*Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!
*Savaş, cinayet demektir!
*Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!
*Savaş, emekçilerin ekmeğinin küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!
*Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!
*Savaş, demokrasi ve özgürlüklerin bitirilmesi demektir!
*Savaş, insan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır!
*Savaş, çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!
*Savaş, savaş kararı alanların çocuklarının değil, emekçi halk çocuklarının gönderildiği bir cehennem demektir!
*Savaş sürdükçe halk konuşamayacak!
*Savaş sürdükçe kan ve gözyaşı akmaya devam edecek!
*Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkum olacak!
Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere de sesleniyoruz: Bu topraklarda KİMSENİN ÖLMESİNİ İSTEMİYORUZ! Sendikalar olarak, meslek örgütleri olarak, demokratik kitle örgütleri olarak biz BARIŞIN TARAFINDAYIZ! Görevimiz, insanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, insanları yaşatmaktır!Gün, yaşananları seyretme günü değil, “içeride ve dışarıda savaş!” çığlıkları atanlara karşı yüksek sesle ve cesaretle
“ÖLDÜRÜLENLER BİZİM ÇOCUKLARIMIZ!.. YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!..” diye haykırma günüdür. Gün, SAVAŞI DURDURMA, BARIŞI İNŞA ETME Günüdür.
Bu nedenle diyoruz ki: YAŞATMAK İÇİN BARIŞA SES VER!
*Bugün “barış” demek, savaş çığırtkanlarının politikalarına engel olmak demektir!
*Bugün “barış” demek, iktidarlarını ve zenginliklerini korumak isteyenlerin çocukları, kadınları, gençleri, yoksulları savaş ateşine sürüklemesine karşı çıkmak demektir!
*Bugün “barış” demek, işsizliğe, açlığa, sermaye köleliğine “hayır” demektir!.
Bugün “barış” demek, yolsuzluklara, adaletsizliklere, hukuksuzluklara isyan etmek demektir!”dedi.
SOMA GÜNDEM GAZETESİ