Boşanma,toplumun temel çekirdeği olan Ailenin son yıllarda açılan davalar ile başlayan ve maalesef bir çok olumsuz netice ile biten kangreni haline gelmiş bir yarası olarak hayatımızın içindeki yerini almıştır. Boşanma,toplumun temel çekirdeği olan Ailenin son yıllarda açılan davalar ile başlayan ve maalesef bir çok olumsuz netice ile biten kangreni haline gelmiş bir yarası olarak hayatımızın içindeki yerini almıştır. TUİK, henüz 2019 yılı verilerini yayınlamamış olsa da ;2018 yılında Ülkemizde 553 bin çift evlenmiş, 142 bin çiftte boşanmıştır. En çok Boşanma da ilk 5 yılda olmuştur. Bu rakamlar hiç iç açıcı değil ve üzücüdür. Büyük umutlar ve hayallerle başlayan maddi ve manevi bir sürü fedakarlık yapılarak kurulan bu yuvalar neden bu kadar çabuk yıkılmaktadır ? Bu soruların onlarca gerekçe ile cevaplandırılması mümkündür. Kısaca bazı ana sebeplere değinecek olursak, Tüketim toplumu olmanın verdiği olumsuzluklar, özenti ve anlamsız rekabet hırsı, lüks ve kolay yaşam hayali akabinde meydana gelen hayal kırıklıkları ve beklentilerin karşılanamaması eşlerin birbirlerinden kopmasına sebebiyet vermektedir. Diğer önemli bir sebepte, eşlerin ailelerinin anlamsız bir şekilde herşeye müdahil olması evliliklerin bitmesine sebebiyet vermektedir. Evliliklerini uzun yıllar devam ettirenlere baktığımızda; karşılıklı hoşgörülü, kanaatkar ve elindeki ile yetinmeyi bilen, zor günlerinde birbirlerine sıkı sıkı sarılan fedakar eşlerden oluştuğunu görmekteyiz. Boşanmanın sebeplerini tartışmayı burada noktalayarak, başlık konumuz olan Nafaka meselesine geçelim. Türk Medeni Kanunun da Nafaka ile ilgili hususlar, 169. Madde ve devamında düzenlenmiştir. Yasalarımızda 4 çeşit Nafaka mevcuttur. Birincisi, Boşanma davası öncesi yada sırasında eşe ve reşit olmayan çocuğa verilen geçimlerini sağlamak amaçlı Tedbir Nafakası. İkincisi Boşanma davası sonrası Velayeti almayan eşin çocukların giderleri için verdiği İştirak Nafakası. Üçüncüsü Boşanma sonrası çalışmayan ve yoksulluğa düşen kusursuz eş için verilen Yoksulluk Nafakası. Dördüncüsü ise Boşanma davası ile alakası olmayan, ekonomik durumu iyi olan kişinin alt ve üst soydan yardıma muhtaç duruma düşenlerin geçimini sağlaması için verilen Yardım Nafakasıdır. Bizim tartışma konumuz,son günlerde gündemimizde olan ve yasal değişiklik yapılacağı söylenen YOKSULLUK NAFAKASI dır. Toplum bu konuda ikiye bölünmüş vaziyette. İlk grup, bu nafakanın kesinlikle süre ile sınırlandırılmasının doğru olmayacağını, genelde çalışmayan kadına verildiği için devamlı olması gerektiği; zira toplumda Kadının her yönüyle hala ezildiğini ve yardıma madden ve manen muhtaç olduğunu, yeniden evlenmediği sürece bu Nafakayı alması gerektiği yönündedir. İkinci grup ise, boşanma sonrası ömür boyu Nafaka ödemenin adaletsiz sonuçlar doğurduğu, üç ay bile evli kalan ve genelde erkek tarafından süresiz ödenen bu nafaka nedeniyle insanların kendilerine yeni bir hayat kuramadıklarını, işsiz kalsalar bile ödemek zorunda bırakıldılarını iddia etmektedirler. Ödenmeside, ödenmemeside bir çok suistimale sebebiyet veren Yoksulluk Nafası ile ilgili Umarım ki sağlıklı ve doğru bir yasal düzenleme yapılır. Zira mevcut durum, artık yetersiz kalmakta ve değişikliği elzem kılmaktadır. Önümüzdeki günler ve yıllarda, Boşanma Davalarının en az sayıya indiği, mutlu ve huzurlu yuvalarımızın arttığı bir Topluma doğru gitmek temennisiyle saygılar sunarım …