İstiklal Marşının yazarı Mehmet Akif Ersoy’un 95. Yıldönümü Soma Rıfat Dağdelen Anadolu Lisesi konferans salonunda yapılan etkinlikliklerle anıldı. Ersoy için yapılan etkinlikler Saygı Duruşu, İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşma, kurtuluşa giden yol adlı oratoryo, ebediyete yazılan marş adlı piyes ve ödül töreniyle program devam etti.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Soma Anadolu Lisesi Okul Müdürü Seydi Saban yaptı. Saban yaptığı konuşmada, “Genç nesillerin iyi yetişmeleri, geleceğe güvenle bakabilmeleri, millet hayatında yeni değerlerin ortaya çıkabilmesi ve milli şuurun ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir .İşte kara günlerimizin göstergesi, kahramanlık destanımız, heybetli kimliğimiz, yurt severlik ve özgürlük aşkımız İstiklâl Marşı ve milletimizin sinesinden çıkarak onun acılarını, umutlarım kararlılığını ” Hayal île yoktur alış verişim, her ne demişsem görüp de söylemişim ” diyerek abideleştiren Mehmet Akif… Her yıl 12 Mart tarihi İstiklal marşının kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günü olarak kutlanır. Bu yıl 12 Mart hafta sonuna rast geldiğinden program bugüne bırakıldı İstiklal Marşı’nı anlamak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve bu çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir. İstiklal Savaşının elemli ve buhranlı günlerindeyiz. İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş. Düşman orduları ,Türk yurdunun her yanma sokulmuş. Türk milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır. Akif, Kuvayi Milliye’ nin Ege’ deki merkezlerinden Balıkesir’ e gider. Burada halktan aradaki ayrılıkları kaldırmalarını, düşmanlara karşı birleşmelerini isteyip, herkesi yurt savunmasına çağırır. Meclisin açıldığı günlerde “Artık burada duracak zaman değildir,” diyerek Ankara’ ya gelir. Meclisin önünde Akif le karşılaşan Mustafa Kemal ” Sizi bekliyordum efendim, tam zamanında geldiniz.” der Anadolu iç isyanlarla karşı karşıyadır. Kurtuluş Savaşı sürerken Akif Kastamonu camilerinde yaptığı konuşmalarda milli ve manevi değerlerin tehlikede olduğunu belirterek Müslümanları birliğe, düşmana karşı savaşmaya çağırır. Bu konuşmaların yayımlandığı dergi ve gazeteler Anadolu’ nun bütün illerinde, sancaklar ve kazalardaki idarecilerle okutturulur. Kitaplar, broşürler şeklinde yeniden basılarak cephelere, köylere dağıtılır. Aralık 1920′ de Kastamonu’ dan Ankara’ ya gelen Mehmet Akif’e Mustafa Kemal “Kastamonu’ daki vatanperver mesaînizden çok memnun oldum. Genel Kurmay Başkanı İsmet Paşanın Saldırgan düşmana karşı Anadolu’da tutuşan heyecanı koruyacak; vatan sevgisini ve inancını canlı tutacak ve gelecekte milli bir marşımız olacak marşın hazırlanması teklifinden sonra Yarışmaya 734 şiir katılmış Ama hiçbiri istenilen özellikte bulunamamıştır. Mehmet Akif ise “Milletin kurtulacağını para ile mi söyleyeceğiz ” diyerek bu yarışmaya katılmamıştır .Hasan Basri yarışma için konan ödülün ona verilmeyeceğine dair güvence verince – O halde yazalım. Deyip yazmıştır .İstiklal Marşı “Korkma!” seslenişi ile başlar. Buradaki korku ifadesi sıradan bir korku olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin dillendirilmesidir .Bu en olumsuz durumlarda dahi ümitli kalabilmenin bir ifadesidir, Çünkü esaret de ümitsizlik de bize yakışmazdı .Bir başka dizesinde ise : Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın.” Diye gençlere seslenir. Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; bu topraklar altında kefensiz olarak yatan şehit dedelerini unutmayan vefalı bir gençliğin eliyle olacaktı. Öyle de oldu. Milletimizin hür yaşama azmi ve aşkı Mustafa Kemal gibi eşsiz bir liderin başkalığında bizlere yeni ufuklar açacaktı. Ezelden beridir hür yaşamış ve bundan sonra da yaşayacak olan milletimiz vatanına ve istiklaline yönelmiş olan bu çılgınca ve hayâsızca saldırılara elbette boyun eğmeyecekti. Mustafa Kemal “Bu marş bizim inkılâbımızı anlatır, İstiklal Marşı’nda, istiklâl davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim bölümü de “Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl” Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar, işte bunlardır”Der. Akif İ ise : O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. – Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise düşmedik. Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı, ne tüfeğimiz… Fakat imanımız büyüktü: O şiir, milletin o günkü heyecanının bir kıymetli hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz… Onu kimse yazamaz… Onu ben de yazamam… Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım… Sevgli gençler, İstiklâl Marşını sevmek, ülkemizi sevmektir, İstiklal Marşını coşkuyla söylemek, ülkemize , bağımsızlığımıza sahip çıkmaktır.
Bağımsızlığınıza sahip çıkmak ise, onurumuza sahip çıkmaktır. İstiklâl marşı ve; bayrak törenlerinde bizlerin göstereceği ciddiyet ve coşkunun derecesi bize bırakılan yüce mirasa ne denli sahip çıktığımızın göstergesi olduğundan; bayrak törenlerine karşı her zamankinden daha duyarlı olmak, bağımsızlık sevdası ile bu toprağa düşmüş şehitlerimize karşı boynumuzun borcu olmalıdır. Ancak o zaman İstiklâl Marşımızın yazarı üstad Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın” duası gerçekleşir. Konuşmamın sonunda hem bu yüce destanı yazan ustayı, hem de yazdıran sayısız kahramanı rahmetle anarken, son sözü yine üstadın dizelerine bırakıyorum: Mehmet Akif Ersoy diyordu ki “Sahipsiz vatanın batması haktır.Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” Dedi.
ÖĞRENCİLERE ÖDÜLLERİ VERİLDİ
İstiklal Marşının kabulünün 95. Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma programı içersinde yapılan etkinliklerden biri de öğrencilere ödül dağıtımıydı. Daha önce Rıfat Dağdelen Anadolu Lisesi öğrencileri arasında yapılan Mehmet Akif Ersoy ile ilgili şiir ve kompozisyon dalından dereceye giren öğrencilere hediyeler verildi. Cumhuriyet Başsavcısı Mahir KAYGISIZ, Belediye Başkanı Hasan Ergene ve Garnizon Komutanı Oruç Fevzi Kara öğrencilere hediyelerini verdi.
SOMA GÜNDEM GAZETESİ