Sözde Ermeni soykırımı gündemdeyken şuan Ermenistan sınırları içinde bulunan Erivan hakkında ne biliyoruz? Erivan’ın korunması için yapılan kalenin kimin yaptırdığı konusunda bilgi sahibimiyiz diye sorsak tabii bu yazıyı okumadan olumlu cevap veremeyiz. Erivan şehrinin korunması için yapılan Erivan Kalesi zamanının hoşgörü ikliminin oluşması için Müslümanlarca yapılmış bir eserdir. İnşallah bu hoşgörü ortamı bu zamanda devam eder ve soykırım sözcüğü gündemden düşer.
Şimdi Ermenistan Cumhuriyeti diye isimlendirilen tarihi Azerbaycan topraklarında bir hayli kale, kale kentler, askeri savunma birimleri mevcut olmuştur. Ortaçağ dönemine ve Rusya işgali dönemine ait kaynaklarda şuan Ermenistan topraklarında mevcut olmuş ve askeri savunma görevini üstlenen Erivan Kalesi, Keçi Kalesi, Serdarabad Kalesi, Talın kalesi, Gümrü kalesi, Şorayel kalesi hakkında bilgiler verilmektedir. Bu kalelerin içerisinde en muhteşem olanı ve araştırmalarda şimdi de sık sık adı geçen Erivan kalesidir. İsimleri zikredilen tüm bu kaleleri Erivan Hanlığı’nın Rusya birlikleri tarafından işgalinden sonra Ermeniler kısa sürede yerle bir etmişlerdir.
Erivan Kalesi hakkında ilk yazılı kaynak Safeviler dönemine aittir. 1502’de Safeviler devletinin başkanı Şah İsmail’in askerleri Karakoyunlu emirleri üzerinde zafer kazanarak Erivan şehrini de fethetmişlerdir. XVII yüzyılın 40’lı yıllarında Güney Kafkasya’yı ziyret etmiş ünlü Türk seyyahı ve bilim adamı Evliya Çelebi yazıyordu ki, Şah İsmail hicri 915 yılında (1509-1510) hemen Erivan`ın fethi konusunda kendi veziri Revankulu Han`a talimat vermiş, o da 7 sene içinde bu kaleyi inşa ettirerek “Revan” ismini vermiştir.
Gerek Safeviler`in, gerek Nadir Şah’ın, ister Kaçarların, gerekse Osmanlıların hakimiyeti döneminde Erivan hakimlerinin, bəylərbəylərinin ve hanlarının konutu Erivan kalesinde olmuştur. Erivan Kalesi Sefevilerle Osmanlılar arasında giden savaşlarda 14 kez elden ele geçmiştir.
1514 yılında Safevi hükümdarı Şah İsmaille Osmanlı hükümdarı Sultan Selim arasında Çaldıran`da gerçekleşen savaştan sonra Safevilerin yenilgisi sonucu Erivan Kalesi Osmanlı Devletince feth ediliyor ve 7 sene Osmanlılarca yönetiliyordu. 1521 yılında Sultan Selim’in vefatından sonra Şah İsmail Erivan’ı Türklerin elinden geri alıyor. 1534 yılında Erivan Kalesi yeniden Osmanlılarca fethediliyor ve 1551 yılında Şah Tehmasib`in döneminde Safevi birlikleri şehri yeniden geri alıyorlar. 1554 yılında Sultan Süleyman’ın Güney Azerbaycan’a seferi sırasında Erivan Kalesi yeniden Türklerin eline geçti. Türk tarih bilimcisi İbrahim Peçevi yazıyor ki, miladi takvimle 19 Temmuz 1554 tarihine rastlayan tarihte Türk birlikleri, gerçek manada İran ülkesinin kalbi olan Revan kentine saldırmış, hanların, sultanların saraylarını, hanları, bahçeleri, özellikle de “Bağ-i Sultaniye “denen cennet misali bahçeyi yakmış ve yerle bir etmiştir.
Erivan Kalesi şehrin 4 beldesinden birisiydi. Kale ile diğer yerleşim birimleri (Şehir ya da Eski şehir), Tepebaşı ve Demirbulak(Demirçeşme)) arasında Pazar alanı bulunuyordu.
1 Ekim 1827 yılında Çar Rusyası birlikleri önce kalenin güneybatı surlarını işgal etmiş, az bir süre sonra da kalenin Kuzey Kapısı’nı (Şirvan kapısı) kırarak kaleye girmişlerdi. Kalenin işgalinden sonra İ.Paskevich I Nikola`ya gönderdiği raporunda İmparatorun bayrağının artık Erivan Kalesi’nin surlarında dalgalanmakta olduğunu, çok ünlü kalenin anahtarlarının onun elinde bulunduğunu yazıyordu. “Alınmaz kale” olarak adlandırılan Erivan Kalesi’nin Rus birliklerinin Aralıklarla 23 yıl yaptıkları savaşlar sonucunda işgal edilmesiyle Kuzey Azerbaycan hanlıklarının Rusyaca işgali tamamlanmış oldu. Erivan kalesinin işgalinde Ermenilerin ihanetini özellikle vurgulamalıyız.
İşgalden sonra Erivan Kalesi devlet toprakları olarak belirlenmişti. 1865 yılında Erivan kalesinin topraklarının bir bölümünü Nerses Tahiryan isimli tüccar satın alarak orada şarap fabrikası (şimdiki konyak fabrikası) inşa ettirmişti.
Ermenistan’da Sovyet yönetimi kurulduktan sonra 1924 yılında şehrin yeni planı onaylandı. Kimi araştırmacıların söyledikleri gibi, Alexander Tamanyan`ın yönetimi altında hazırlanan bu şehir iskan planın asıl amacı Azerbaycan Türklerine ait tarihi, mimari anıtları yerle bir etmekti. 1936 yılında Erivan’ın yeni şehir planı hazırlandı ve uygulanması sonucunda kalenin içinde modern tipli gökdelenler inşa edildi. İkinci Dünya Savaşı dönemine ait resimlerde Erivan kalesinin duvarlarının bir kısmının halan mevcut olduğu görülmektedir. Fakat sonraki yıllarda kale duvarları tamamen sökülmüş ve imha edilmiştir.
Şunu özellikle vurgulamalıyız ki, Erivan’da ortaçağ mimarisine ait bir tane bile olsun tarihsel anıt bulunmamaktadır. Şu anda Erivan şehrinde Tarih Müzesinde modern Ermeni mimarları tarafından tasarlanmış Erivan kalesinin maketi sergilenmektedir.
Son yıllarda cani Ermenistan yönetimi “Erivan Kalesi” adı altında yeni bir proje gerçekleştirmeği hayal etmektedir. Bunu gerçekleştirmekle Ermeni yetkilileri üç temel amaç gütmektedir. Birincisi, yurtdışından gelen misafirlere “eski Erivan’dan” küçük bir kare göstermek imkanı elde ediliyor, ikincisi, Ermeniler Doğu kültürüne, Müslümanların mirasına hoşgörülü tutum sergilediklerini iddia etmek istiyorlar, üçüncüsüyse yeni “Erivan Kalesi”nde XVII-XVIII yüzyıllar mimarisi tarzında inşa edilmesi anlamına gelen “Serdar sarayı”`ndan, AVM`lerden, pazarlardan, hanlardan, Doğu hamamlarından büyük miktarda gelir elde etmek istiyorlar. Şehir çevresinde, eskiden Yenikent denen, şimdiyse Ermenilerin “Noragyuğ” diye isimlendirdikleri yerleşim mıntıkalarında 184 ha`lık arazide inşa edilmesi öngörülen projenin ilkin olarak değeri 6-7 milyar ABD doları civarındadır. Moskova şehrinin eski belediye başkanı Yuri Lujkov`un Erivan’a 2010 yılındaki ziyareti sırasında Ermeni yetkilileri “Erivan Kalesi” projesinin finansmanını sağlamak konusunda kendisinden söz almışlardı. Fakat Y.Lujkov Moskova Belediye Başkanlığından azledildikten sonra “Erivan Kalesi” projesinin uygulanması yeni sponsor bulununcaya kadar ertelendi.
İsmail Gürol Uğurlu
İnşaat Yüksek Mühendisi