* Darbe girişiminden sonra geçen 1 hafta içinde pek çok kamu kurum ve kuruluşunda 44 bin 530 kişi görevden uzaklaştırılmış, açığa alınmış. Sorun değil bu kişiler gerekiyorsa işten de atılır… Ama bu 44 bin 530 kişi ne zaman tespit edildi? Elbette bu kişiler kadrolardan temizlensin ama kıyım hareketi o kadar hızlı ve acımasız yapılıyor ki; sadece taraf olmadığı için kurunun yanında yaş da yanar mı? Darbeci cemaat torbasına temizlik olsun diye hak etmediği halde birçok kişi girer mi? İnşallah bu konuda adaletimiz yanılmaz.
* Şimdi ise akıl yürütüp soru soranlar veya görüşü uymadığı için hükümeti eleştirenler darbeci olmakla veya darbeyi desteklemekle mi suçlanacak? Yani darbeyi eleştirenler iktidar yanlısı olarak, iktidarı eleştirenler ise darbe yanlısı olarak mı görülüyor? Yani kimsenin tarafsız olma veya bağımsız olma hakkı yok mu?
*Istihbaratımızı gözden geçirelim. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı’mız kalkışma girişimini eniştesinden, Sayın Başbakanımız da durumu eşten,dosttan haber alıyor ise istihbarat birimlerimizi tez elden gözden geçirelim.
*Devletin imam kadrosundan emekli olan Fettulah Gülen’in son maaşını darbeden bir gün önce hesabından çektiği haberleri çıktı. Yani emekli maaşının devede kulak kaldığı bir bütçe içinde bu paraya tenezzül edilmiş olması çok şaşırtıcı. Hain ilan edilen birinin hala devletten maaş alması daha da şaşırtıcı!
* Kısıklı da Cumhurbaşkanı konutunun orda yapılan Demokrasi mitinginde Cumhurbaşkanının ailesi mitinge katıldı. Halk ile bütünleşmek çok güzel. Çok doğru.
Miting de Cumhurbaşkanını temsilen ailesinden oğlu Bilal Erdoğan, kızı Sümeyye Bayraktar ve damadı sahneye çıktı. Aile üyeleri tek tek mikrofonu alıp mitinge gelen milleti selamladı ve kalkışma sonrası halk iradesi için teşekkür etti. Konuşmalar yaptı… TC vatandaşı olarak şunu düşündüm. Bu kişiler Erdoğan Ailesi olmak dışında hangi sıfat ile bunu yaptı? Babalarının seçilmiş olması onlara mı sirayet etti? Türkiye hanedanlık ile yönetilen bir imparatorluk mu ? Şüphesiz Türk Milleti yaptığı bu fedakârlığı Devletimizin ve Milletimizin bekası için yaptı. Ama neden Erdoğan Ailesi, Fetö tehlikesini “ülke toprakları hükümdar ve ailesinin ortak malıdır “ anlayışı şeklinde hanedan mensubu gibi yönetiyor? Bu vatan hepimizin, vatanımızı korumak ve kollamak için hanedan ailesinin teşvikine ihtiyacımız mı var? Yoksa ben mi duruma çok hassas bakıyorum veya bana mı öyle geliyor?
*15 Temmuz Cuma gecesi düşman devletlerin yapmadığını Türk Türk’e yaptı. Ve çok şükür olay millet iradesiyle ve kirli ellere düşmemiş, vatansever, Atatürkçü askerlerin ve polislerin sayesinde püskürtüldü?
*Geleceğimizi ve bekamızı ilgilendiren meselelere sevinelim. Ancak meselelere partizanca ve tek taraflı yaklaşmayalım. Bir yanda cenazeler ve şehitler kalkarken, bir yanda hala pkk belası varken, bir yanda olağan üstü hal ilan edilmişken bir yanda ise hiçbir şey olmamış gibi bayram tadında, siyasi miting havasında, demokrasi nöbeti tutmak sanki biraz abartılmıyor mu? Abes kaçmıyor mu? Elbette sevinelim, coşalım her daim bir ve beraber olalım. Ancak hem fetö hem pkk mağduru şehitlerimizin anısına hürmeten coşku ve sevincimizi dozunda bırakalım.
* FETÖ’cü darbe girişimine hâlâ “çakma darbe”, “tiyatro gibi kalkışma”, “senaryo” diyenler var mı? Bu darbe sahte bir girişimdir, senaryodur diyenler, lütfen tabloyu iyi okuyun. İktidarı ve Cumhurbaşkanını seçmemiş olabilirsiniz, Cumhurbaşkanı ve hükümetin siyasetini eleştiriyor olabilirsiniz, ama ABD, FETÖ ve PKK’nın amacına ulaşmak için yaydığı görüşlere itibar etmeyin. Bu mesele siyasi değil. Bu meseleye partizanca bakmayın. Devletin, milletin, askerin, polisin, yani Türkiye’nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var.
İşin doğrusu ise “ Darbenin planı dışarıda yazılmıştır. Girişim aşamasında sekteye uğramıştır. Planı uygulamak isteyenler ise dış gücün içeride ki işbirlikçilerdir.”
Aldanmayalım! Planı uygulamak isteyenler gerçek Türk askeri değil Vatan hainidir. Fetö’nün emir erleridir. “Bunlar asker elbisesi giymiş, yılanlar, çıyanlar, teröristlerdir.” Hulusi AKAR
*Eski ama yeni bilgiler ve belgeler ortaya çıktıkça yeni kamera kayıtlarına ulaştıkça durumun ne ve nasıl olduğu yeteri kadar açık değil mi?
*Vatanımızın ve milletimizin geleceği için hayatını feda eden, şehit olan, mücadele esnasında yaralanıp, gazi olan sivil-asker-polis herkesten Allah Razı olsun. Mekanları Cennet olsun. Nur’lar içinde yatsınlar.
*Tarih kitaplarına girecek çok önemli bir sürece tanıklık ettik. Yüce Türk Milleti yine sömürge oyununu bozdu, yine şaşırttı yine tarih yazdı…
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM!
Son Söz:
* “Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil bilakis bu gibi yapılar, din ve devlet düşmanı oldukları Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden batırdıkları için yasakladık.
Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle, bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki, o gün geldiğinde, her bir taraf diğerini dinsizlik ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır.”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK / 17 Aralık 1927 / Ankara
* Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK / 1930