*Fettulah GÜLEN kimdir? Neyin nesidir? Türkiye’de ne iş yapmıştır? ABD’ye ne zaman ve neden gitmiştir? AKP hükümeti ile ilişkileri nasıldı? Yandaşları var mıydı? Okulları, dershaneleri, yurtları, öğrenci evleri var mıydı? Her mesleğe ilişkin sendikası var mıydı? Bunlar aktif miydi? Daha nice soru sıralayabiliriz. Pek zor görünmeyen bu soruların cevabını ve yorumunu ise size bırakıyorum.
*Darbeci olan veya olmakla suçlanan askerler ve en aşağıdan en yukarı kademeye kadar olan bütün kamu görevlileri tıpkı Gülen gibi gökten zembille mi indi? Hepsi özellikle de kilit konumlarda ki kişiler, (kuvvet komutanları, valiler, kaymakamlar, emniyet, milli eğitim, sağlık müdürleri, vs vs) hangi dönemde, kimlerin onayı ve imzası ile göreve geldiler?
* Bu ülkede KPSS soruları çalındı mı? Bu ülkede üniversite giriş sınavlarının soruları çalındı mı? Bu ülkede askeri ve polis sınavlarına şaibe karıştı mı? Bu ülkede hâkimlik ve savcılık sınavlarına şaibe karıştı mı? Bu ülkede üniversitelerde rektörler ve dekanlar, oy çoğunluğunu ile mi seçildi? veya cumhurbaşkanının istediği ve belirlediği kişiler mi oldu?
Bu ülkede cemaat okullarının öğretmenlerinin çoğu sınavda gösterdikleri güya üstün başarı ile mi kamu personeli oldu? Bu ülkede tüm branşlardan çok din kültürü öğretmeni ve imam atandı mı?
*Bütün bu gelişmeler yaşandı mı? Yaşandıysa bütün bunlara kimler, neden göz yumdu?
*OHAL Türkiye’de terörün çok yoğun olduğu 1987 yılında Özal döneminde ilan edilmiş ve Ecevit Hükümeti döneminde devam eden başarılı terör operasyonları sonucunda hayatın normale dönmeye başladığı sıralarda son kez uzatılarak 2002 yılında kaldırılacağı bildirilmişti. Ve OHAL’i kaldırmak 2002 yılında dönemin yeni seçilen hükümeti AKP’ye nasip olmuştu. Ve aradan geçen 14 yıldan sonra OHAL, FETÖ tehlikesi için tekrar ilan edildi. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için ne gerekiyorsa yapılsın, yapılmalı…
Ancak geçtiğimiz dönemde Devlet Bahçeli artan terör konusunda bazı bölgelerde tekrar OHAL’in ilan edilmesi için bu konuyu mecliste gündemde getirmişti. Ancak bu fikir mecliste pek ciddiye alınmamıştı! AKP OHAL’i gerekli bulmamıştı. Hâlbuki PKK ve FETÖ’nün birbirinden ne farkı varmış gördük? Ne diyelim? İnşallah OHAL, Doğu ve G.Doğu’da da gerekli bazı şehirlerde tekrar uygulanır. Ve inşallah Pkk’nın da kökü kurutulur.
* İnşallah OHAL uygulaması sınırlarını aşmadan hukuka ve demokrasiye zarar vermeden, Hukukun üstünlüğüne dayalı ve demokratik bir iklim yaratmak için şaibeden uzak doğru bir şekilde uygulanır.
* Kalkışma hareketi sonrası sokağa mücadeleye çağrılan halk daha önce PKK ile mücadele etmek için sokaklara mücadeleye çağrıldı mı? FETÖ için talep edilen İdam cezası Apo ve PKK için hiç istendi mi?
* Vatan hainleri mutlaka gereken cezayı almalılardır. Ancak görevi sadece emir eli olan ve görüntülerde de gördüğümüz, suçsuzluğuna inandığımız Mehmetçiklerimizin teslimiyeti ve sessizliği karşısında sağduyusunu kaybedip, onlara acımadan ve hunharca vahşi bir şekilde işkence edenler de kamera kayıtlarından bulunmalı ve yargılanmalıdır.
*TSK bu kadar yaralanmışken nasıl yol alacak? Kaybettiği güveni ve itibarı yurt içinde ve yurt dışında nasıl geri kazanacak? PKK ile hali hazırda devam eden mücadele nasıl ilerleyecek? Kaldı ki PKK, Türkiye gündeminin yoğunluğundan, karışıklığından ve TSK içinde yaşananlardan istifade edip, nerelere girdi? Nerelere yeni tuzaklar kurdu? Hangi haince planların peşinde? Acaba FETÖ’nun inlerine girdiğimiz gibi APO’nun da inlerine girer miyiz veya girebilir miyiz?
***
Son Söz: Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar, 30 sene sonra general olacaklar Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar.
Uğur MUMCU (1993)