Çocukların özgürce oynayabildiği, emeklilerin rahatça oturabildiği, gençlerin vaktini değerlendirebileceği, ev hanımlarının nereye gideceğim diye düşünmeden çıkabileceği, çalışan insanların mola verebileceği kısacası tüm bireylerin ilgi ve ihtiyaçlarına göre ortam bulabileceği para harcamak zorunda kalmayacağımız yeşil alanlar, parklar, meydanlar, temiz hava istiyoruz şehrimizde…
Kentimiz başlı başına bir güç, kendi ayakları üzerinde duran, zengin maden yataklarına ve beraberinde güçlü bir ekonomiye sahip bir cazibe merkezi. İsli, kurumlu, kömür kokulu da olsa kendi ayakları üzerinde duran bir kent.
Biz Somalılar olarak, kentimizin gerçeğini kabullendik. Kömür ve buna bağlı tüm olumlu ve olumsuz gelişmeler, kaynaklar bizim hayatımızın bir parçası. Ancak biz 21.yy’da her şeyi olduğu gibi kabul etmek yerine gelişmek ve değişmek istiyoruz. Tarihimizi korumak, doğamıza sahip çıkmak, temiz hava, yeşil alanlar, meydanlar, sosyal tesisler istiyoruz.
Güvenlik zafiyetinin olmadığı, trafik terörüne ortam hazırlanmadığı, kirletilmemiş sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı istiyoruz.Farklı etkinlikleri, sportif aktiviteleri de barındırmalı bir kent yaşamak ve yaşatmak için bireyi.. Her yaşa, her yeteneğe ve dahası her gelir grubuna bir alternatif sunabilmeli. Kişi yaşarken beden ve ruh sağlığını da koruyabilmeli.
Yerel yönetimlerin sorumluluğunda sağlanabilmeli ekonomik kalkınma. Beraberinde çevrenin de korunması ön planda tutulmalı, değişimlerde ve önemli kararlarda halkın fikrini ve desteğini de almalı yerel yönetimler…
Finansal yapı ve mekanizmalar belirlenirken, rantın önemi kulak arkası edilerek öncelikle kentin dokusu, mimarisi önemsenmelidir. Rant ve büyük iş adamlarının yerine vatandaşın beklentisi, istekleri dikkate alınmalıdır. Anlamsız beton kalıplarla, yanlış bölgelere istihdamla kenti daha çok öldürmeden, kaliteli bir mimari ve fiziksel çevre ile planlamaya canlılık katılmalı ve iş sahaları şehrin dışında olmalıdır. Kent akıl ve mantık içerisinde çevreyle dost bir şekilde işlenmelidir.
Yerel yönetimler isterse tüm bunlar mümkün. Tabi ki Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeler arası kavga etmek ve eksik aramak yerine iş birliği ve uyum olursa… Bu isteklerin hiçbiri imkânsız değil sadece emek sarf edilmeli.
Unutulmamalıdır ki; o kenti en iyi anlayanlar kentte yaşayanların kendisidir.