Kendini İfade Edemeyen Bir Topluma Dönüştüğümüzü Kanıtlayan 8 Söz.
Dil zihnin aynasıdır, zihin ile dil birbirine karşılıklı olarak bağlıdır. Bunun sonucu olarak da dil ile düşünce arasında sıkı bir bağ vardır. Dil, düşüncenin düşünce de dilin birbirinden ayrılmaz parçasıdır. Dil düşüncenin kalıbıdır. Düşünceyi somutlaştıran dildir. Dille somutlaşmayan düşünce, düşünce değildir.
Dil, düşünce, ifade, anadil, dilimizi korumak, dil ve kültür ilişkisi, dilin yozlaşmasının toplum üzerinde ki etkisi gibi bu konuda kafa yormamız gereken pek çok durum var. Dilin önemi ve korunması tahmin ettiğimizden çok daha fazla önemli. Biz ise toplum olarak dilimize gereken önemi vermiyoruz.
Özellikle son dönemlerde toplumun her kesiminde kullanımı artan sözlerimiz var. Maalesef bu sözleri yaygın olarak kullanıp, alışkanlık haline getirenler hem düşünmekten, hem de kendilerini ifade etmekten uzaklaşıyor.
İşte konuşurken en çok kullandığımız o, 8 söz ile nasıl konuşamayan ve düşünmeyen bir topluma dönüştüğümüzün kanıtı…
Sizler için derleyip, toparladık.
Okuyalım ve düşünelim, düşüncelerimizi de eşimizle, dostumuzla paylaşalım ve konuşalım.
1.Aynen: İnsanı düşünmek zorunda kalmaktan sadece ‘Aynen’ kurtarır. Çünkü, aslında “Şu an bu konuyu düşünecek durumda değilim”in eş anlamlısıdır. Yapılan araştırmalara göre, iletişimin %85’ini bu kavram oluşturuyor.
“Küresel lider olmanın şartı, savaşmaktır.”
“Aynen”
“Başkanlık sistemi iyidir.”
“Aynen ”
*Ama” diye söze başlayacak olsanız hemen bir karşı düşünce geliştirmiş ve onun sözcülüğüne soyunmuş olursunuz. Oysa “aynen” noktadır; söylenecek başka herhangi bir söze ve devama gerek bırakmaz. Yani fikir birliğinde olsanız bile ne gerek var ki düşünüp, konuşmaya…
2. Hayırlısı: Dinin kutsal değerlerinin hayatın belirsizliklerine yanıt olarak uygulanmasını, bundan daha güzel anlatan kavram yoktur herhalde.
“Nükleer santral riskli diyorlar.” Ne dersin?
“Hayırlısı.”
“Savaşa girer miyiz?
“Hayırlısı neyse o olsun.”
*Kutsal bir değeri kullanarak hem düşünme zahmetinden hem de eleştirilme riskinden kurtarıyoruz.
3. Sıkıntı yok: Sıkıntı var demenin maskeli halidir bu kavram.
“Madende göçük olmuş.”
“Sıkıntı yok, her şey kontrol altında.”
“İnşaat asansörü düşmüş.”
“Sıkıntı yok, her şey bilgimiz dahilinde.”
*İnsanları başından savmak ve konunun gerektirdiği düşünsel çabayı sarf etmek istemeyen kişinin gerekçesi olmuştur.
4.Tabi ki de: Tekrar eden takıları nedeniyle dil bilgisi kurallarına uymayan ve ses açısından “takırtıya” dönüşen “Tabii ki de” lafı, popüler sözlüklere göre 2000’den sonra bir virüs gibi hızla yayılmış.
“Süper güç olduk.”
“Tabi ki de.”
“Komşularla sıfır sorun yaşıyoruz.”
“Tabi ki de.”
5.Yapacak Bir şey Yok: Düşünme ve eylem yetisi elinden alınan insanın kendini haklı gösterme halini vurgulayan bir kavram.
“Madende 301 kişi ölmüş.”
“Yapacak bir şey yok.”
“Büyük ülkeler nükleeri yasaklıyor, biz yapıyoruz.”
“Yapacak bir şey yok.”
*Bezginlik ve umutsuzluğun ifadesi. Kullanana yüksek bir rahatlama veriyor.
6.Valla bence de öyle: Düşünerek bir şeyi değiştiremeyeceğine inanan insanların sıklıkla kullandığı bir söz.
“Dolar yükselir diyorlar.”
“Valla bence de öyle.” “Benzine zam gelebilir.”
“Valla bence de öyle.”
7.Kesinlikle: Söyleyecek hiçbir şeyi olmayan insanın, imdadına yetişen joker bir kavramdır.
“Koalisyon iyidir diyorlar.”
“Kesinlikle.”
“Koalisyon başarısızlık getirir diyorlar.”
“Kesinlikle.”
8. Kısmet: Sürekli açılıp kapanan bir şey olarak bildiğimiz bir kavramdır.
“Hukuk sistemimiz düzelir mi?”
“Kısmet.”
“Ekonomi düzelir mi?”
“Kısmet.”
Hayat dizilerden, sosyal medyadan ve oyunlardan ibaret değil.Cümle kurmaktan, birbirimiz ile ortam oluşturup sohbet etmekten kaçmayalım. Kalıp bir kelime ile sohbeti tıkayıp telefonlara gömülmeyelim.
Okuyalım ve düşünelim, düşüncelerimizi de eşimizle, dostumuzla paylaşalım ve konuşalım.
Bunları yaparken de dilimize ve kültürümüze özen gösterelim.
Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK